Enerji Geçişi: Lityum ‘Parmak İzi’ Nedir?

3 minutes, 2 seconds Read

Avustralya’daki araştırmacılar, enerji geçişinde kritik olan lityum ve diğer minerallerin ‘parmak izini’ belirlemek için yeni bir yöntem geliştirdi.

Avustralya’daki bilim insanları, lityumun tedarik zincirini izlemek için yeni bir ‘parmak izi’ yöntemi geliştirdiklerini açıkladılar. Bu, yeşil enerji geçişi için kritik olan minerallerin izlenmesinde büyük bir atılım ve jeopolitik gerilimlerin sebebi olan önemli bir gelişmedir.

Bu parmak izi tekniği, daha önce lityum ile başarılamamış olup, mineralin kimyasal özelliklerini tespit ederek her numunenin hangi ülkeye ve hatta hangi maden sahasına ait olduğunu belirlemektedir.

Neden Mineral Parmak İzi Bu Kadar Önemlidir?

Parmak izi, coğrafi kökeni, numune yılı ve mineral kalitesini belirlemede en etkili ve doğru yöntemlerden biri olarak akademik çevrelerde kabul edilmektedir.

Minerallerin Kökenini Bildirme Yeni Değil, Ancak Lityum Parmak İzi Daha Önce Hiç Başarılamamıştı

GlobalData’nın baş tematik analisti Isabel Al-Dhahir’e göre, “minerallerin kökeni hakkında raporlama yapmak yeni bir şey değil”, ancak lityum parmak izi daha önce hiç başarılamamıştır.

Avrupa’nın Gözleri Avustralya’nın Doğal Kaynaklarında

Avustralya hükümet yetkilileri ve maden şirketi yöneticileri, Avrupa’dan gelecek olan artan ilgiyi beklemektedir, çünkü AB geniş doğal kaynaklarına göz dikmiştir.

2021’de AB, AB şirketlerinin belirli minerallerin kökeni üzerinde özen yükümlülüğü taşıması gereken Çatışma Mineralleri Düzenlemesi’ni yürürlüğe koydu. Ancak lityum şu anda dahil edilmemiştir. Bununla birlikte, AB kurumsal ESG raporlama standartlarının güçlü bir savunucusudur. Bu nedenle, kullanılan lityumun kökenini izleme yeteneği, AB pazarına satış yapmak isteyen şirketlerle ticaret ilişkilerini güçlendirebilir.

Çin’de İşlenen Lityumu İzlemek Neden “Zor Olmaya Devam Edecek”?

Avustralya, dünyanın en büyük lityum üreticisidir – açık ara farkla. Yıllık yaklaşık 55.000 ton üretmekte, bu da küresel lityum üretiminin yaklaşık %51,7’sine denk gelmektedir ve enerji depolama sistemlerinde ve EV’ler için şarj edilebilir bataryalarda kullanılmaktadır. Ayrıca, Avustralya, küresel rezervlerin %23,9’u ile dünyada en büyük ikinci lityum rezervine sahiptir, yalnızca %35,8 ile Şili’yi geçememektedir.

Lityum

Jeopolitik İhtilafların Ötesine Geçen Etkiler

Bu geniş lityum altyapısını, ‘parmak izi’ gibi bir yöntemle kökenini doğrulama yeteneğiyle eşleştirmek güçlü jeopolitik sonuçlara sahiptir.

Batı için, Çin’in yeşil enerji teknolojisi için dünya tedarik zincirleri üzerindeki güçlü tutuşu, iklim değişikliği ile mücadele çabaları arasında acil bir stratejik risk teşkil etmektedir.

Batılı hükümetler ve şirketler giderek artan bir şekilde lityum ve diğer kritik minerallerin kökenini doğrulamaya çalışarak düşük maliyetli Çin işleme bağımlılığını azaltmayı hedeflemektedirler.

Avustralyalı araştırmacıların geliştirmesinden bağımsız olarak, “Çin’de işlenen mineraller üzerinde özen yükümlülüğünü sağlamak zor olabilir,” diyor Al-Dhahir.

Dünyanın lityum arzının yaklaşık %15’i Çin’de çıkarılmakta, ancak neredeyse %60’ı burada işlenmektedir. ABD tarafından Çin’e uygulanan yaptırımlarla birlikte, bu durum, ESG raporlama standartlarının daha şeffaf olduğu diğer ülkelerde işleme tesislerinin geliştirilmesini teşvik edebilir.

Avustralya’nın lityum endüstrisinin parmak izi teknolojisini uygulamaya başlamasıyla birlikte, Washington, Pekin ve AB yakından izleyecek ve katılımlarını stratejiye dayandıracaklardır.

 

!Bu haber madenhabercisi.com‘a aittir. İzinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır!

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!